Sevgili günlük,
Ofiste sabah saatleri kendime bir Türk kahvesi söyledim. Televizyonu açtım bir taraftan merkez akım medya ve muhalefet medyada genel gündemi, önümdeki bilgisayardan da sosyal medyalardan yerel gündemi takip ediyorum.
Zaman zaman çalan telefonuma cevap veriyorum.
Whatsaptan atılan davetiyelere, cenaze bilgilendirmelerine, Baskı için grafikerlerimiz, resmi ilan faturaları için muhasebecimiz, haber ve röportajlarımız için söyleişi yaptığımız kişilerle telefon trafiği yapıyorum.
Yaptığımız haberlerden ötürü sosyal medyada yorumları incelerken, Medya 67 Gazetemizin Zonguldak matbaadan basılıp otobüse verildi mi? Ereğli dağıtıcımız o otobüsden gazeteleri alıp, Alaplı minibüsüne verip Alaplı dağıtım ekibimiz dağıtıma başladı mı? diye düşünmeden geçemiyorum. Posta ve kargo yapılacak gazeteleri ayırmaya çaılışırken, Kapıdan içeriye son dört bey yıldır bana çocukları için ayakkabı talep eden bir vatandaşımız geldi. Bir kaç defa beni aramış ulaşamamış. Yanında ayağını sürterek yürüyen iki çocuğu. Dikkatlice bakınca ayakkabının tabanı kopmuş sallanıyor çıkmasın diye ayağını sürüyerek yürüyordu odama doğru…
Bu manzara karşısında Ortaokul yıllarımda Beden eğitimi dersinde tabanı kopan spor ayakkabımı hatırladım. Saatlerce o yırtık ayakkabı ile koşmak zorumda kalmıştım.
Yüreğim burkuldu zaten bu aralar nereye yetişeceğini bilmeyen benim iyiden iyiye İçim daraldı! Kahvem bitmiş içimde derin bir sızı başlamıştı.
Olur misafirim var siz şuraya geçin ben geliyorum dedim. Daha önce ; Kent konseyindeki arkadaşlarımın vasıtasıyla bana ulaşan arkadaşın çocuğuna dönerek, Yakışıklı senin adın ne?
– C..
– Kaç yaşındasın?
– 9 yaşındayım
– Spor ayakkabın biraz eskimiş sen kaç numara giyiyorsun?
Sustu başını öne eğdi.
Ergen de olsa çocukların “gurur” duygusu mutlaka vardır.
Ben Babasına işaret ederek, O iş tamam dedm.
O nedenle incitmemek için çocuğa üstelemedim.
Alaplı Çetin Kunduradaki kardeşlerimizi aradım. Sağolsunlar bir lafımızı iki etmediler…
Bilginiz olması için yazıyorum;
Bizim arka mahallede adı üstünde “arka mahalle” sakinleri orta düzey gelirin çok altında olanlar yaşam mücadelesi veriyor.
★
Ayrıca şu bilgiyi de illa belirtmem gerek
Ayakkabısı yırtık çocuğun üzerinde
Fenerbahçe forması vardı…
Neyse…
★
Ertesi gün: Aile bana çocukları ile yeni ayakkabısı ile dönerek el salladı
O an masum yüzündeki ifadeyi
Mutluluğu!..
Anlatamam. Yazamam
Kelimelerle tarif edemem…
Bu kadar stresin içinde küçük bir dokunuşun verdiği büyük mutluluk!
Uzun uzun yazmak istemiyorum.
YASİN ÖREN YAZDI. 1 KASIM 2025

