İki kız öğrencisini sigara içerken gören bir lise öğretmeni öğrencileri yanına çağırarak; “Bu yaşta sigara içmeye Utanmıyor musunuz? Sizi disipline vereceğim. Artık derdinizi ailenizi anlatırsınız.” Dedi.
Öğrenciler durumu aileleri tarafından öğrenmesinden çok korktular. Bir senaryo yazdılar ve uygulamaya koydular.
İkisi de akşam evlerinde gidince öğretmenin kendilerini taciz ettiğini söylediler. Aileler öğretmeni hakkında suç duyurusunda bulundu.
Öğretmeni gece evinden aldılar. İfadeler, soruşturmalar, incelemeler…
Savcı önce iddianamesi derken tam 9 ay tutuklu olarak yargılandı. 9 ay içinde eşi kendisinden boşandı.
Çocukları tacizci babalarını görmek istemedi. Ziyaretine gitmediler. Hapishane şartlarında öğretmende agorafobi konik bozukluğu ortaya çıktı. Tansiyon hastası oldu.
Şeker hastası oldu. Psikolojisi iyiden iyiye bozuldu. Ağlama nöbetleri geçirmeye başladı.
9 ay sonunda mahkemeye çıkarılırken de ağlıyordu. Hakimden ağlaması için fırça yedi. Mahkeme çok kısa sürdü. Hakim 8 yıl dedi. Öğretmen daha yüksek sesle ağlamaya başladı.
Öğretmenini bu halde gören kız öğrencilerden birisi Hakime sordu; “Kaç yıl hapis yatacak?” “8 yıl” Bu sefer de öğrenciler ağlamaya başladı. “Biz ailelerimizi sigara içtiğimizi öğrenmesin diye böyle bir yalana başvurduk hocamızın suçu yoktur. Salın onu” demeye başladılar.
Bu iftiradan sonra hakim hükmü yeniden kurdu. Öğretmene “pardon” dedi.
Çocuklara uzun bir nasihat çekti. Bir fırçada onları attı ve “yıkılın karşısından gözüm görmesin sizi.” Dedi.
Mahkeme boşluğunda bir avukat hakime yaklaşarak; “Sayın hakim Ne olacak bu öğretmenin hali şimdi…” Hakim; “ Vallahi bu konular karşısında Benim yapabileceğim hiçbir şey yok” dedi.
Alıntıdır…

