Bu vatan toprağın kara bağrında,
Sıra dağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda,
Kendini tarihe verenlerindir.
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutta gaza bayraklarından ,
Alnına ışıklar vuranlarındır.
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheye soranlarındır.
İleri atılıp sellercesine ,
Göğsünden vurulup tam ercesine ,
Bir gül bahçesine girercesine ,
Şu kara toprağa girenlerindir.
Tarihin dilinden düşmez bu destan ,
Nehirler gazidir, dağlar kahrman ,
Her taşı yakut olan bu vatan ,
Can verme sırrına erenlerindir.
Gökyay’ım ne yazsan ziyade değil ,
Bu sevgi kuru bir ifade değil ,
Sencileyin hasmı rüyada değil ,
Topun namlusundan görenlerindir.
Bu vatanın kimlere ait olduğunu şair dizelerinde veciz bir şekilde ifade etmiş , söylenecek bir şey bırakmamıştır. Tabii ki anlayanlara …
Esen kalın