Şimdi bu ne biçim soru diyeceksiniz biliyorum. Evet yineliyorum ve diyorum ki hangisinin peşinden gideceksin? Bir insan, bir parti, bir takım, dernek istediğimi sanacaksın ama öyle değil.
Bu sorunun cevabını kendimizi bilerek, kendimizi tanıyarak ve kendimize yön vererek arayacağız.
Bakalım peşine takıldığımız düşünceler, bizi nerelere götürecek.
Gelin başlayalım:
Bir nefis düşünün ki şeytana uyarak akla gelebilecek her türlü olumsuzlukları yaşar. Fuhuş, kumar, içki, hırsızlık, yetim hakkı, devlet malı yeme gibi yapılması hiç hoş olmayan eylemlerin peşinden gider. Sizler veya bizler nefsimizin gösterdiği bu yoldan gider miyiz veya gider misiniz?
Hayır diyeceğiniz aşikar ama giden nefisler var.
Böylesine nefsi bataklığa sürükleyen bir yolu mu benimseyeceksin yoksa iman nuruyla nurlanmış, aydınlan kötü düşüncelerden sıyrılmış güzel bir ahlakın sahibi olan nefsin peşine mi gideceksin.
Bu yolu seçen nefis sahibine huzur, mutluluk, gönül rahatlığı vermiştir. Bu nefiste çatışmalar son bulmuş olup kalp mutmain olmuştur. Nefsin seviyesinde olan kullar hem kendileri hem de Allah ile barışık haldedir. Bu böyle biline. Yaradan nefise serbestlik vermiştir. Ama onu yönlendirecek bir de akıl vermiştir.
Sonuç olarak, nefis iradeli olup Şeytana uyarak, hareket etmediği taktirde Allah’ın huzuruna yaratıldığı haliyle gider. Ve sevap sepetleri dolu gider. Yalan, riya, hak yeme gibi ahlaki zaaflardan uzak durmak gerekir.
ESEN KALIN
Mahmut Demirci