‘Anadolu’da kadınlar neden erkeklerin arkasından yürür?’ bu sorunun anlamını cevabını hiç düşündünüz mü?
Bilinmiyorsa gelin birlikte öğrenelim…
1911 yılında başlayan Balkan Savaşları ile beraber Anadolu insanı hep savaşlarla uğraşmak ve bu savaşlara koşmak zorunda kalmıştır. On yıl süren bu savaşlar yüzünden Anadolu köylerinde neredeyse erkek kalmamıştır. Birinci Dünya Savaşı Kurtuluş Savaşı gibi yüz binlerce ülkeye gidip bir daha geri dönmemiştir. Bu Savaş yılları sona erince Anadolu’da dul kadınlar ve yetim çocuklar çoğalmışlar. 10 ya da 11 yaşındaki erkek çocuklar 15,16 yaşlarındaki kızlarla evlendirilmiştir. Çeşitli nedenlerle savaşa giremeyen veya savaş sonrası savaş gazisi olarak köyüne dönebilen az sayıda erkek dışında köy kasaba halkının çok büyük bölümü dul kadın ve çocuklardan oluşuyormuş.
İşte böyle bir ortamda yaşayan babalar evlatları yanlarına gelince diğer çocuklar acı çekmesin diye üzülmesinler diye kendi evlatlarını yanlarından uzaklaştırmışlardır. Baba acısıyla yanan çocuklar, yetimler babalarını hatırlayıp üzülmesinler diye başkalarının yanında kendi evlatlarını sevmeye utanırlarmış.
Bu zarif ve ince düşünceli babalar kendi evlatlarına mesafe koymuş, eşleriyle sokaklarda gezmek zorunda kaldıklarında eşleri ve çocukları arkalarından babayı takip ederler, kocalarını kaybeden dul kadınlar bizi yan yana görüp üzülmesinler diye hanımlar arkadan gelirlermiş.
Böyle Zarifane düşünceleri taşıyan bir toplumdan sonra saygısız bencil bir toplumla karşı karşıya kalmak gerçekten insanı düşündürüyor.
Esen kalın…