Yeniden merhaba diyerek, siz okurlarla buluştuğum için çok umutlu ve mutluyum. Herkese merhaba,
Dünya, yurdumuz ilimiz ve ilçemiz büyük bir değişim içinde. Savaş, barış, korku, hüzün ve sevinçler iç içe…
Bu karmaşık yumak içinde tüm insanlık ve bizler iyiliği, güzeli ve doğruyu arama çabası içindeyiz. Umarım bu saydığımız erdemlere sahip oluruz.
Asıl konumuza gelecek olursak okullarımızdaki yıl sonu mezuniyet programları üzerindeki düşüncelerimizi birlikte değerlendirmek istiyorum.
Bu konu üzerinde belki kafa yormak istemez olabilirsiniz. Bu kadar sorunlar yumağı içinde bu konu çok cılız kalabilir diyebilirsiniz. Belki haklı da olabilirsiniz.
Ama is öyle değil diye düşünüyorum.
Okullarımızdaki eğitim öğretim kalitesini bir çok noktada değerlendirirsek sonucun nerelere vardığını görme imkanı buluruz.
Öğrencilere verilen nazari bilgiler sınıf duvarları ve çocukların zihinlerinde kalır. Dışarıya yansıyan şekil, davranış, saygı, kurallara uyma ve benzeri sonuçlanır.
Bugün sokaklarda, otobüslerde yollarda, duraklarda gördüğümüz davranışlar bizlere okullarımızla ilgili olumlu bir izlenim bırakmamaktadır.
Talim ve terbiye hükümlerinin izlerine rastlamak mümkün görünmüyor.
“Benim bütün ümidim gençliktedir” diyen Atatürk’ün bu vecizesi ne yazık ki bugünün gençleri tarafından topluma bu mesajı vermemektedir.
Ana okullarından liselerimize kadar yapılan gösterişli mezuniyet programları umarım milletimizi yanıltmaz.