Meryem Çelik
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. GÖNÜL SOHBET İSTER

GÖNÜL SOHBET İSTER

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sözlükte “kısa bir süre de olsa birlikte olmak” anlamındaki sohbet kelimesi “arkadaşlık edip ünsiyet kurmak, bedenle ya da gönülle uzun süre beraberlik hali, dinî veya dünyevî konuların konuşulduğu toplantı” gibi mânalarda kullanılır. Sohbet kelimesinin sözlük anlamı dikkate alınarak Rasûlullah’ın sohbetinde bulunan Müslümanlar için “ashap” ve “sahâbe” terimleri kullanılmıştır. Hz. Peygamber ashabını sohbet aracılığıyla bilgilendirip eğittiğinden bu sünneti takip eden âlim ve sûfîler de sohbet halkaları düzenleyerek ilimlerini halka aktarmışlardır (TDV İslâm Ansiklopedisi).
Gündelik hayatında işlerini planlayıp başarıya ulaşmak için motivasyona ihtiyaç duyan insanın ahirete yönelik kazanımları için de güçlü bir iradeye sahip olması gerekir. Yaşamda karşılaşılan zorluklarda, moral bozucu olaylar yahut karar alınması gereken durumlarda bir kimsenin desteğini istediği gibi, Rabbinin rızasını nasıl kazanacağı, kötü hal ve davranışlardan kendisini nasıl uzak tutacağı konusunda da bir nasihat edeni arzular insan. Böylece dinlediği öğütlerden aldığı manevi gıda ile iradesi güçlenir ve bir kulun asıl hedefi olan ‘Rızâ-yı İlâhi’ yi kazanma yolunda gayretini gösterir.
Dini ve ilmi sohbetlere devam etmek bilinmeyenlerin öğrenilmesine ve unutulanların hatırlanmasına vesile olur. Rabbin rızası ve öğrendikleriyle amel etme isteğiyle bir araya gelenlerin samimiyeti de manevi bir etki oluşturur. Bu etki kişiye, ibadete yönelmede ve nefsin kötü isteklerine karşı direnmede güç kazandırır. Eğitim süreçlerinde kalıcılığı ve arzulanan davranışların oluşmasını sağlamak için süreklilik esastır. Bu yüzden manevi eğitimde de istenilen olgunluğa erişebilmek için dini ve ilmi sohbetlere devamlılık şarttır.
Değişmez bir hal üzere bulunmak insanoğlu için mümkün değildir. Sohbet ortamındaki manevi haz ile oluşan duygu durumlarındaki yoğunluk oradan uzaklaşıldığında ve ya zamanın geçmesiyle aynı seviyede kalmaz. Bu konuda ümitsizliğe kapılmamamızı ve bu hal değişiklerinin tabiî olduğunu bildiren bir hadis şöyledir:
Rasûlullah’ın (sas) kâtiplerinden Ebû Rib’î Hanzala İbni Rebî‘ el-Üseydî şöyle demiştir:
Ebû Bekir benimle karşılaştı ve bana:
– Nasılsın, ey Hanzala? diye sordu. Ben de:
– Hanzala münafık oldu, dedim. Ebû Bekir:
– Sübhânellah, sen ne diyorsun? dedi. Ben cevaben dedim ki:
– Bizler, Rasûlullah’ın yanında bulunuyoruz. Bize cennet ve cehennemden bahsediyor, sanki gözlerimizle görüyormuşuz gibi oluyoruz. Onun huzurundan ayrılıp çoluk çocuğumuzun yanına ve işlerimizin başına dönünce, çok şeyi unutuyoruz.
Ebû Bekir (ra) dedi ki:
– Allah’a yemin ederim ki, biz de benzeri şeylerle karşı karşıyayız. Ben ve Ebû Bekir birlikte yola düştük ve Rasûlullah’ın (sas) huzuruna girdik. Ben:
– Ya Rasûlallah! Hanzala münafık oldu, dedim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem :
– “Bu ne demek?” dedi. Ben:
– Ya Rasûlallah! Senin yanında bulunuyoruz, bize cennet ve cehennemden bahsediyorsun; sanki onları gözümüzle görüyor gibi oluyoruz. Senin huzurundan çıkıp da çoluk çocuğumuzun yanına ve işimizin başına dönünce, çoğunu unutuyoruz, dedim. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem :
– “Nefsimi gücü ve kudretiyle elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, şayet siz, benim yanımda bulunduğunuz hâl üzere devam edip zikir üzere olabilseydiniz, yataklarınızda ve yollarınızda melekler sizinle musafaha ederlerdi. Fakat ey Hanzala, bir saatinizi ibadete, bir saatinizi de dünya işlerinize ayırınız” buyurdu ve bu sözünü üç defa tekrarladı (Müslim, Tevbe 12-13. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 59).
Hz. Peygamber’in huzurunda iken hissettiklerini O’ndan (sas) ayrı olduklarında yaşayamamanın derin endişesini duyan sahabe efendilerimiz bu durumu açıklaması için Allah’ın Rasûlüne müracaat etmişler; bu halin münafıklıkla ilgisi bulunmadığını, dünya ile ahiret işlerini birlikte götürmelerini, dengeyi ve ölçüyü korumaları gerektiğini anlamışlardır. Hadisteki “Bir saat ibadetle, bir saat dünya işiyle uğraşınız” ifadesi ise yarı yarıya ibadet, iş bölümü gibi düşünülmemeli, her ikisine kâfi zaman ayırma şeklinde anlaşılmalıdır (Riyâzü’s Sâlihîn Cilt1, sf. 526)
Gönül sohbet ister, iyiliğe çağıran, hayra ulaştıran…Her bahaneden uzaklaşıp ilim meclislerine yaklaşanlardan olmak duasıyla…

GÖNÜL SOHBET İSTER
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Çok güzel olmuş hocam.👏
    Bu yazı bana birini hem de çok yakın birini hatırlattı.☺️🥰😉