Meryem Çelik
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK

İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Allah’a ve Rasûlüne gönülden bağlanan mü’minlerin en önemli özelliği, buyruklarını duyduklarında tereddütsüz inanmaları ve gereğini yerine getirmeleridir. Allah’ın peygamberi ile bildirdiği hükümlere boyun eğmenin gerekliliği ile ilgili dikkat çekici bir hadis şöyledir (Müslim, İman, 199): 

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ e: “Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır. İçinizdekini açıklasanız da, gizleseniz de, Allah sizi o yüzden hesaba çeker ve neticede dilediğini bağışlar, dilediğine de azâb eder. Allah, her şeye gücü yetendir.” (Bakara sûresi, 284) anlamındaki âyet nazil olunca, bu durum Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashâbına ağır geldi. Bunun üzerine sahâbe, Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna gelerek dizleri üzerine çöküp şöyle dediler:

– Ey Allah’ın Rasûlü! Biz, namaz, cihad, oruç ve sadaka gibi gücümüz yeten amellerle mükellef kılınmıştık. Oysa şimdi sana, gönlümüze gelen ve kalbimizden geçen şeylerden de hesaba çekileceğimize dair bu âyet nazil oldu; buna güç yetiremiyoruz. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden önce kendilerine kitap verilen Yahudi ve Hristiyanların dediği gibi, işittik ve isyan ettik demek mi istiyorsunuz? Bilâkis siz, işittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Bizi mağfiret eyle, bizi bağışla, nihayet dönüş sadece sanadır, deyiniz.”

Sahâbîler bu sözleri okuyup, dilleri de ona güzelce alışınca, Allah Teâlâ peşinden şu âyeti indirdi:

“Rasûl, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de iman ettiler. Hepsi, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, rasullerine inandılar. Peygamberleri arasında hiçbir ayrım yapmayız, dediler. İşittik ve itaat ettik bağışlamanı dileriz ey Rabbimiz, dönüş de ancak sanadır dediler.” (Bakara Sûresi, 285)

Daha sonra da 284. âyete açıklık getiren ve bir bakıma sahabenin bu ayetle ilgili anlayışlarını düzelten “Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; lehinde olanı da kendi kazandığıdır, aleyhinde olanı da kendi kazandığıdır. Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyleri üzerimize yükleme! Bizi bağışla, ayıplarımızı ört ve bize rahmetinle muamele buyur! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!” meâlindeki 286. âyet nâzil olmuştur.

Kalpte bulunması asla istenmeyen, zihinden gelip geçen düşüncelerden sorumlu olunmadığının öğrenilmesi geçmişte sahabe efendilerimizi rahatlattığı gibi bugünün insanının da vesveselere kapılıp bunalıma sürüklenmesini engeller. Âyetteki dua ifadeleri de daima Allah’ın rahmetine sığınmamızı öğütler. Miraç mucizesinin hediyelerinden olan ve ‘Âmenerrasûlü’ olarak bilinen bu âyetler hakkında Hz. Peygamber (sas)’in “Bakara Sûresinin sonunda iki âyet vardır ki bir gecede okuyana onlar yeter’ hadisi de devamlı okunmalarının sağlayacağı faydanın büyüklüğüne işarettir.

Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de “Aralarındaki anlaşmazlıkları çözüme bağlasın diye Allah’a ve Rasulü’ne çağrıldıklarında müminlerin sözü, “Dinledik ve boyun eğdik” demekten ibarettir. İşte kurtuluşa erenler de bunlardır!” (Nur Sûresi, 51) buyurmuştur. Rabbine ve vahyi açıklayan peygamberine itaat edip, ibadet ile hayırlı işlere yönelen böylece kurtuluşa eren kullardan olmak duasıyla…

İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir