Yıl 1990 yılların başı…
150 yıl önce at sırtında Ordu Gürgentepe’den Gümeli’ye gelen ve burada kendilerine yeni bir yurt edinen Alaplı İlçesi Gümeli belde halkının küçümsenmeyecek bir kısmı ormanda Makta (izinli orman kesimi) işi yapmaktadır.
Ormanları seyrekleştirmek ve yaşlı ağaçları kesmek amacıyla yapılan çalışmalarda Gümeli Beldesinin Bölüklü ve Bacaklı yaylalarının eteklerinde yer alan Kartepe mevkisine gelinmiştir.
Paylaşımda gördüğünüz bu fotoğraf tam o yıl çekilmiştir. Fotoğraf en sağ baştaki babam Raşit Ören 25 yıl boyunca Gümeli’de Orman Muhafaza Memuru aynı zamanda Kesim memuru olarak kesilecek ağaçlara karar veren kişidir…
Muhteşem doğanın yarattığı eşsiz bir hazine olan eski çağlardan bu yana ayakta kalmayı başaran, içinize çektiğiniz havasıyla ömrünüze ömür katan anıt ağaçların önünde mesai arkadaşları sağdan ikinci Satılmış Eser ve sırasıyla İhsan Toptan, Lütfi Vural, Sezgin Deliaci ile bir anı olarak fotoğraf çektirmiştir.
-Ki Porsuğun anıt ağaç olduğu 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tescillendi o yıllarda bilinmiyordu-
Dolayısıyla yaşlı ağaç olduğu için damgalanması zamanı gelmişti. Artık kesilme vaktiydi…
1990 yılların başında bir karar vermek gerekiyordu, ya bu yaşlı ağaçlar kesilecek, yada doğa da yaşamaya devam edecekti?!
Her dem, yeni bir rüzgar eser yine her zaman olduğu gibi peşi sıra öbekleşen ağaçların içinde o zor karar verildi…
O gün kesim memuru olan babam, ağaçların damgalanmasını “Bu ağaç kesilir mi?” Düşüncesiyle izin vermemişti ve şiddetle karşı çıktığını hep anlatır.
O makta dönemi ve ondan sonraki yıllarda bu tutumu emekli olduğu 2005 yılına kadar devam etti.
Hep o yaşlı ağaçların kesilmesinden son anda vazgeçilmiş ve bugünlere gelmesini sağlamışlar…
Nitekim, “Uçsuz bucaksız ormanların içinde Kartepe bölgesinde keseceğimiz 2-3 ağaçtan ne olacak?” Diyebilirdi…
Bugün Kartepe bölgesinde bin, 2 bin ve 4 bin yıllık Porsuk ağacı iç içeyse o makta dönenimde kesilmediği içindir.
YASİN ÖREN