Meryem Çelik

KUTLU BİR YOLCULUK

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yüce Rabbimizin bahşettiği nimetlerden biri olan zamana, zaman içinde söylenilen söz ve yapılan her fiile değer katan niyetlerdir. İyi niyet ile belirlenen hedeflere ulaşmak için gösterilen çaba ve bu uğurda katlanılan meşakkatin sonu ise tarifi olmayan bir mutluluktur.

Hz. Peygamber (s.a.s) ile inananların Mekke’deki çetin ve sıkıntılı yılların ardından dini daha iyi yaşamak ve yaymak niyetiyle Medine’ ye olan yolculuğu da bereketli günlerin başlamasına vesile olmuştur. Tarihe birçok açıdan mesaj bırakan bu mübarek sefer, tarihi takip etmek için kullanılan takvimde de değişikliğe sebep olmuş, Hz. Ömer döneminde resmi takvim başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Muharrem ayı da hicri yılın ilk ayı olarak belirlenmiştir. Sözlükte “haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan” anlamlarındaki muharrem savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adıdır. (TDV İslam Ansiklopedisi). Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202). ‘Hürmet edilen’ anlamına gelen Muharrem ayı, ilahi feyz, bereket ve ikrama kavuşmak isteyenler için bir fırsattır. Manevi getirileriyle ruhi olgunluğa ermek ve ahirette kat kat karşılık bulmak isteyenler için kazanç kapısıdır. Rasûlullah (s.a.s.), “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]) diye buyurmuş, bu ayın önemine dikkat çekmiştir.

Muharremin onuncu günü âşûrâ günüdür. Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye geldiğinde, Yahudilerin âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bugün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sorduğunda “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde İsrâiloğulları’nı düşmanlarından kurtardı. Hz. Mûsâ o gün (şükür olarak) oruç tuttu” dediklerinde Rasûlullah da (s.a.s.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tutmuş ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etmiştir. (Buhârî, Savm, 69 [2004]; Müslim, Sıyâm, 127-128 [1130]). Başka bir hadiste ise “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Müslim, Sıyâm,196-197[1162]) diye buyurarak bu güne hürmeten oruç tutmanın bağışlanma vesilesi olacağını bildirmiştir. Ancak başka rivayetlerden de Allah Rasulü’ nün Yahudileri taklit etmemek ve başka hurafelerin İslam bünyesine girmesine engel olmak için sadece Âşûrâ günü değil, Muharrem’in dokuz ve onuncu ya da on ve on birinci günlerinde oruç tutulmasını tavsiye ettiği anlaşılmaktadır.

Peygamberler tarihinde güzel olayların gerçekleştiği bir gün olan Âşûrâ günü, İslam tarihinde derin bir hüzün ile yer alır sinelerde. Kerbelâ… Peygamber Efendimiz (s.a.s) ‘in torunu Hz. Hüseyin ile birlikte yetmiş kadar Müslümanın şehit edildiği acı gün… İslam kardeşliğinin ve ümmetin birliğinin öneminin çok iyi anlaşılması gerektiğini bizlere yürek sancısıyla öğreten bu gün tarihe bırakılmalı ve mü’minler arasındaki kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesi için gayret gösterilmelidir.

Hicret, Muharrem ve Âşûrâ’ dan günümüze dair anlaşılması gereken mesajların yeni hicri yılda manevi olgunluğa ulaşma yolunda ışık olması ümidiyle birkaç tavsiye:

“Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği kişidir. Muhacir ise, Allah’ın yasaklarını terk eden kimsedir.” (Buhari, İman, 4) Hadis-i Şerifi gereğince hicretimiz isyandan itaate, günahtan tövbeye, gösterişten tevazua, düşmanlıktan kardeşliğe, cehaletten ilme, kötülükten iyiliğe olsun.

Hiçbir fitnenin Müslüman kardeşlerimizle aramıza girmesine müsaade etmeyelim. Kırgınlık ve küskünlüklere sebep olacak tavır ve davranışlardan uzak duralım. İslam Ümmetinin birliği ve dirliği için dua e

delim.

KUTLU BİR YOLCULUK
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir