Meryem Çelik
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. MÜ’MİNİN IŞIĞI SABIR

MÜ’MİNİN IŞIĞI SABIR

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu dünyadaki zamanı sınırlı olan insan için zamanın kıymetini yüce kitabında Asr’a yemin ederek gösteren Rabbimiz, birbirlerine doğru olanı ve sabrı tavsiye edenlerin kendileri için kalıcı ve kat kat karşılık bulacakları bir yatırım yaparak ömür sermayelerini en güzel şekilde değerlendirmiş olacaklarını da bildirir. Bir erdem olarak sabır, hem bireysel hem de toplumsal anlamda felaha ermenin anahtarıdır.
Telaştan ve aceleci davranarak yanlış işler yapmaktan koruyucu özelliği ile sabır, insanın karar yollarını aydınlatır. Hz. Peygamber (sas) “…Namaz bir nurdur, sadaka bir burhandır, sabır bir ışıktır..” (Müslim, Tahâret, 1) sözüyle sabrın, doğru ile yanlışın ayırt edilmesindeki kolaylaştırıcı rolünü anlatır. Sabrın, bir mü ‘minin sahip olması gereken vasıflardan olduğu da Hz. Peygamber (sas)’e gelen “İman nedir?” sorusuna, “Sabırlı ve hoşgörülü olmak” şeklinde verdiği cevaptan anlaşılır. Sabrın bir sonucu olan hoşgörünün, insanlar arasında çıkabilecek tartışmaları önleyici ve toplumun huzurunu koruyucu etkisi hayatı daha iyi yaşanabilir kılar. Rasulullah (sas), “Güçlü kimse, insanları güreşte yenen değil, bilakis öfke anında kendisine hâkim olandır.” (Müslim, Birr, 107) diye buyurmuş, öfkeye sabretmeyi kolaylaştıracağından öfkelenen birinin ayaktaysa oturmasını, kızgınlığı dinmediyse uzanmasını tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, Edeb, 3). Allah Rasulü (sas), tatsız söz ve hadiselerle karşı karşıya kaldığında da sabırlı davranmış, şahsına kabalıkta bulunan kişiyi rencide etmeden, aşağılamadan söylenenin ya da yapılanın hoş olmadığını anlatarak o kişiyi eğitmiş, mü’minlere de bu gibi durumlarda nasıl davranacakları konusunda örnek olmuştur.
Güzel isimlerinden biri de Es-Sabûr olan Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin.” (Bakara Suresi, 45) diye buyurur. Allah’ın farz kıldıklarını yerine getirebilmek, yasakladıklarından kaçınmak, nefsin sınır tanımaz arzu ve istekleri karşısında dirençli olmak için sabredilmeli ve daima her şeye gücü yeten Rabbimize sığınarak O’ndan kuvvet alınmalıdır. İbadet öncesinde ve sonrasında ihlâsı korumak, riyaya kapılmamak da sabır gerektirdiğinden sabır hep ön planda tutulmalıdır. İbadet yapılırken ihlâsı kaçıracak söylemlerden, başkalarının hakkına girmeye sebep olabilecek aceleci, kırıcı tavır ve davranışlardan sabır vasıtasıyla uzak durulmalıdır.
Yaşam çizgisinin çıkışlı inişli olduğu bu dünyada bazen darlık bazen de varlık için de hayatını sürdürür insan. Hastalık, yoksulluk, yakınların kaybı gibi zor durumlarda aynı acıları yaşamış olan peygamberlerin göstermiş olduğu irade, sabır ve azim düşünülerek Allah’a tevekkül edilmelidir. Sadece zor zamanlarda değil, her şeyin yolunda ve güzel olduğu zamanlarda da hayatın çekiciliği karşısında imanı ve istikameti korumak için sabrederek iradeye sahip olunmalıdır. Abdurrahman b. Avf’ın “Rasulullah (sav) ile beraber zorluklarla imtihan edildik ve sabrettik. Hz. Peygamber zamanından sonra ise bollukla imtihan edildik, fakat sabredemedik.” (Tirmizi, Sıfatü’l-kıyâme, 30) sözü mü’minlerin varlık zamanlarında da nefsin istek ve arzularına karşı sabırlı olmaları gerektiği konusunda uyarıcı niteliktedir.
İnsanın aceleci olma zaafı günümüzde üst seviyelere çıkmış durumda. Bu durumdaki insanımızı rahatlatması için rahmet hazinesinden ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.’ (Âli İmrân Suresi, 173) zikrine devam edilmesi ve fiilî olarak da gereğinin yapılması tavsiyesiyle..

MÜ’MİNİN IŞIĞI SABIR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir