Hafızlık, Kur’an-ı Kerim’i baştan sona ezberlemektir, onu ezberleyene de hafız denilir. İslam dininde hafızlık, sadece Kur’an’ı ezberlemekle kalmayıp onu anlamaya, yaşamaya ve nesilden nesile aktarmaya yönelik büyük bir görev ve ibadet olarak kabul edilir. Hafızlar, Allah’ın kelamını kalplerinde taşıyan özel kişilerdir.
Kur’an-ı Kerim, İslam’ın temel kaynağıdır. Bu ilahi kitap, 1400 yılı aşkın süredir hiçbir değişikliğe uğramadan korunmuştur. Bu korunmuşluğun en büyük teminatı hafızlardır. Nitekim Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’in korunacağını şu ayetle bildirir:
“Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik, onun koruyucusu da elbette biziz.” (Hicr Suresi, 9)
Hafızlık, aynı zamanda Peygamber Efendimiz’in (sav) sünnetinde de teşvik edilmiştir. Resûlullah (sav) Kur’an’ı ezberleyen ve onunla amel eden kişilerin faziletine şu şekilde işaret eder:
“Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir.” (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 21).
“Kur’an-ı okuyunuz. Çünkü o kıyamet günü, kendisini okuyana şefaatçi olarak gelecektir.” (Müslim, Misafirîn, 252).
“Kim Kur’an-ı okur ve onu ezberlerse, helalini helal, haramını haram sayarsa, Allah onu cennete koyar ve ailesinden cehennemi hak etmiş yedi kişiye de şefaat etmesine vesile kılar.” ( Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 13).
“Kur’an ehline, yani onu ezberleyen ve onunla amel eden kimseye şöyle denilir: ‘Oku ve yüksel! Dünyada nasıl tertil üzere okudunsa, burada da öyle oku. Çünkü senin makamın, okuduğun son ayetle sınırlıdır.” (Ebû Dâvûd, Vitir, 20).
Bu hadisler, hem bireysel gelişim hem de toplumsal bilinç açısından hafızlığın önemini açıkça ortaya koymaktadır. Hafızlar, Kur’an’ı öğrenerek onun nurunu kalplerine yerleştirir, başkalarına öğreterek bu nuru yayarlar.
İslam toplumları tarihinde hafızlık geleneği, ilim ve hikmetin taşıyıcısı olmuştur. Medreselerde, camilerde, evlerde, okullarda ve Kur’an kurslarında yetişen hafızlar, sadece bir metni ezberlemekle kalmamış; aynı zamanda Kur’an ahlakını hayatlarına tatbik etmişlerdir. Hafızlık, bireyin hafıza gücünü, dikkatini, sabrını ve istikrarını artırır. Bu süreç, kişinin manevî olarak da olgunlaşmasına katkı sağlar.
Kur’an-ı Kerim’in bir başka ayetinde şöyle buyrulur:
“Andolsun biz, Kur’an’ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?” (Kamer Suresi, 17). Bu ayet, Kur’an’ı öğrenmenin ve ezberlemenin aslında zor olmadığını, Allah’ın kolaylaştırdığını ifade eder. Hafızlık yapan bireyler, bu kolaylığın farkına vardıklarında sabırla ve azimle yola devam ederler.
Ayrıca Kur’an’ı ezberleyen kişilere ahirette büyük mükafatlar vaat edilmiştir. Peygamberimiz (sav): “Kur’an’ı ezberleyip onunla amel eden kimseye, kıyamet gününde Kur’an şöyle der: ‘Ey Rabbim! Ona elbise giydir.’ Ona keramet tacı giydirilir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân, 18) Hafızlar, Kur’an’ın ışığını kalplerinde taşıyan ve toplumlarına bu nurdan pay dağıtan kişiler olarak yüce bir mertebeye sahiptirler. Kur’an’ı ezberlemek, Allah’a yaklaşmanın, peygamberin izinden gitmenin ve ümmete hizmet etmenin en güzel yollarından biridir. Bu nedenle hafızlık, sadece bireysel bir başarı değil; ümmetin onurudur, şerefidir.
Kıymetli okuyucular! İlçemizde bir kız bir de erkek olmak üzere iki hafızlık kursumuz mevcuttur. Alaplı İlçe Müftülüğü olarak 12 Temmuz 2025 tarihinde 44 hafızımız için ülkemizin güzide camilerinde görev yapan birbirinden kıymetli hocalarımızın misafir olacağı, ayrıca birbirinden değerli katılımcıların hazır bulunacağı, maneviyat dolu bir program hazırladık. Ruhumuza ve bedenimize hitap eden bu mânâ sofrasına herkesi bekliyoruz. Rabbim Kur’an-ı Kerim’i ezberleyen bu yavrularımızın lafzın hamili, hükmün de amili olmalarını nasip eylesin. Amin.
Yılmaz Çelik